Haber

Kemer arka koltukta ölümleri yüzde 75 azaltıyor

İSTANBUL (İGFA) – Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi İş Sağlığı ve Güvenliği Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan ve İş Sağlığı ve Güvenliği Bölümü Öğretim Görevlisi, Yol ve Trafik Güvenliği Danışmanı Özgür Şener, emniyet kemeri kullanımına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

ÖNEMLİ BİR EKİPMAN

İş Sağlığı ve Güvenliği Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, emniyet kemerinin, bir taşıt içinde seyahat eden sürücü ve yolcuların emniyeti ve güvenliğini sağlayan çok önemli bir güvenlik ekipmanı olduğunu ifade ederek, “Kullanımı çok kolay olmasına rağmen ülkemizde kullanımı maalesef yaygın değildir. Dünya Sağlık Örgütü Global Yol Güvenliği Raporunda; Türkiye’de özel otomobilleri ile seyahat edenlerde emniyet kemerine uyum; sürücülerde yüzde 50, ön koltukta oturanlarda yüzde 41 olarak tespit edilmiştir. Arka koltukta emniyet kemeri kullanımı ise maalesef çok nadirdir. Bu oran Almanya’da sürücü ve ön koltukta oturanlar için yüzde 98, arka koltukta oturanlar için yüzde 99, İngiltere’de sürücü ve ön koltukta oturanlar için yüzde 95, arka koltukta oturanlar için yüzde 90 olarak değerlendirilmiştir.” diye anlattı.

Emniyet kemerinin, sürücünün başka bir taşıta veya sert cisime çarpması, başka bir sürücünün sizin kullandığınız taşıta çarpması, sürücünün bir sebeple taşıtın kontrolünü kaybetmesi ile taşıtın devrilmesi gibi olumsuz durumlarda devreye girerek sürücü ve yolcuların taşıtın içinde en güvenli yer olan koltuklarında sabit kalmalarını sağladığını anlatan Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, “Belirli bir hızda seyahat halindeki bir taşıtla ilerlerken başka bir taşıta çarptığını düşünün. İçinde bulunduğunuz taşıtın hızı da ülkemizdeki şehir içi hız limiti olan saatte 50 kilometre olsun. Bu çarpışma sonrası taşıtınızın ilerlemesi engellendiği için hızla duruşa geçecektir. Taşıtın içindeki sürücü ve yolcuların emniyet kemerleri takılı değilse, taşıtın son hızı olan saatte 50 kilometre hızla taşıtın içinde ileri doğru hareket edeceklerdir. Ön koltukta oturanlar taşıtın ön paneline, ön camına ve taşıtın arka koltuğundakiler önlerindeki koltuğa doğru saatte 50 kilometre hızla çarpacaklardır. Narin insan bedeninin bu çarpışmaya dayanması maalesef mümkün değildir. Kafa kırılmaları, boyun kırılmaları, taşıtın camından dışarı fırlamalar, tutunmaya çalışırken kırılan kollar, bacaklar maalesef kaçınılmazdır” diye konuştu.

2022 Emniyet Genel Müdürlüğü kaza verilerine göre; emniyet kemeri takılı olmayan ölümlü yaralanmalı kaza sayısı, takılı olana nazaran 2 kat daha fazla olduğunu belirterek, “Ölümlü kazalarda emniyet kemeri kullananların yüzde 24.8’i hiç zarar görmeden kazayı atlatırken, emniyet kemeri kullanmayanlarda bu oran yüzde 6.3’tür.” dedi.

Emniyet kemeri ile ilgili çalışmalar yapan Dünya Sağlık Örgütü bilgilerine göre (2008; 2013); Emniyet kemeri kullanımının, olası bir trafik kazası sonucu ölüm ve yaralanma riskini azaltma konusunda önemli rol oynadığını ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, “Emniyet kemerinin olası bir trafik kazası sonucu ölüm ve yaralanma riskini azaltma oranı, kaza sonrası ölümlerde sürücüler ve ön koltuk yolcuları için yüzde 50, arka koltuk yolcuları için ise yüzde 75’tir; kaza sonrası yaralanmalarda ise yüzde 77’ye kadar ulaşmaktadır.” dedi.

“ARKA KOLTUKTAKİ YOLCULARIN DA MUTLAKA EMNİYET KEMERİ TAKMASI ZORUNLULUKTUR”

Arka koltukta seyahat eden yolcular varsa, sürücü koltuğunda ve ön koltukta emniyet kemerinin takılı olmasının yetmeyeceğini anlatan Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, şu bilgileri verdi:

“Arka koltuktaki yolcuların da mutlaka emniyet kemeri takması zorunluluktur. Bir kaza anında, arka koltuktaki yolcular kontrolsüz bir şekilde önlerindeki sürücü ve yolcuya doğru hareket edecekler ve hem kendilerine hem de ön koltuktaki kişilere zarar vereceklerdir. 2022 yılı trafik kazası verilerine göre; ülkemizde meydana gelen trafik kazalarında 5 bin 229 kişi hayatını kaybederken 288 bin 696 kişi yaralandı. Türkiye’de 2022 yılında meydana gelen 197 bin 261 adet ölümlü yaralanmalı trafik kazası sonucunda 2 bin 282 kişi kaza yerinde, 2 bin 947 kişi ise yaralanıp sağlık kuruluşlarına sevk edildikten sonra kazanın sebep ve tesiriyle 30 gün içinde hayatını kaybetti.

Bu sayıları daha iyi anlamak için somutlaştırmak gerekirse, ülkemizde ortalama büyüklükte bir ilçede yaşayan insanımız kadar insanımız her yıl trafik kazalarında hayatını kaybetmektedir. Kırıkkale, Erzincan, Bilecik, Yalova illerimizin nüfusları, her yıl trafik kazasında yaralanan insanlarımızın sayısı kadardır.”

taslicayhaber.com.tr

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu